Okuması çok eğlenceli bir kitap :
Tarih boyunca İnsanların giydiği kıyafetler, üzerlerinde toplum tarafından verilmiş anlamları taşıdı. Giysiler, iktidar, statü ve itaat simgesi olabildikleri gibi direniş, protesto ve isyan bayraktarlığını da üstlendiler. Giyinme bir ihtiyaç olmaktan öte 'kültür' oldu insan için... Modern zamanlar karşımıza modayı çıkardığında giyinme kültürü endüstriyel bir zapturapt altına alındı bir bakıma. Ama yine de insani olan her şey modada da karşılığını bulmaya devam etti.
Modanın boyunduruğu altına girenler, yeri geldi duygularıyla, düşünceleriyle, öfke ve isyanlarıyla modayı kendi boyundurukları altına aldılar. Moda insan hayatına damgasını vurduğu kadar o hayatı yansıtır da oldu. "Moda Moda" Dedikleri, bu değerlendirme çerçevesine Türkiye örneğinde yapılmış bir katkı. Kitabı okurken, gelenekle modernliğin, yerellikle evrenselliğin, ulusallıkla küreselliğin iç içe geçtiği bir defile izliyorsunuz sanki!.. Kitap bize nasıl giyindiğimiz ve göründüğümüz hakkında ustalıklı bir değerlendirme sunarken, aslında derinden derine de nasıl bir hayat yaşadığımızın bilgisini veriyor.
Birçoklarına öyle görünmese de modanın ekonomik açıdan önemi kadar kültürel olarak etkisi de çok büyük. Efsanevi tasarımcı Coco Chanel'in dediği gibi moda sadece giysilerde var olan bir şey değil; moda soluduğumuz havadaki bir şey. Fikirlerle, yaşam tarzımızla, olan bitenle ilgili bir şey...
Bu kitaptaki yazılar böyle bir pencereden Türkiye'nin moda görüntüsüne bakıyor. Yer yer modayla dalgasını geçerek, ama asla onu aşağılamadan ve küçümsemeden.
Melis Alphan'ın kitabı, Türkiye'nin moda üzerinden bir kültürel panoramasını çıkarıyor aynı zamanda. Gelenek ve modernlik, yerellik ve evrensellik, ulusallık ve küresellik kâh yan yana, kâh karşı karşıya, kâh iç içe geçmiş halde beliriyor kitabın sayfalarında...
Moda Moda Dedikleri, bize nasıl giyindiğimiz ve nasıl göründüğümüzün trajikomik değerlendirmesini sunarken, aslında derinden derine nasıl bir hayat yaşadığımızın bilgisini veriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder